Üniversitemiz 2015-2020 Stratejik Planında 49-78’inci sayfalar arasında yer almaktadır.

 

STRATEJİK AMAÇ 1

BİLİMSEL VE YENİLİKÇİ (İNOVATİF) KAPASİTENİN GELİŞTİRİLMESİ

Yaklaşık 8500 yıllık tarihi dokusuyla, antik çağlardan bu yana uygarlıkların dünyaya açılan kapısı olmuş, doğal zenginlikleriyle stratejik değerini günümüze kadar korumuş olan İzmir ve Ege Bölgesi’nin en önemli bilim  ve araştırma kurumlarından biri olma görevini üstlenmiş olan Dokuz Eylül Üniversitesi, ülkemizin Vizyon 2023 Teknoloji Öngörüsünü, TÜBİTAK Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu tarafından belirlenen öncelikli alanlarda hedef odaklı Ulusal Araştırma ve Yenilik Stratejilerini, Avrupa Birliği’nin 2014-2020 yıllarını kapsayan araştırma ve yenilik çerçeve programı Horizon 2020 çağrılarını ve diğer uluslararası platformlardaki araştırma önceliklerini, kendisinin sahip olduğu güçlü araştırma olanakları ile eşleştirerek, bilimsel araştırmada ve yenilikçilikte dünyanın önde gelen üniversitelerinden biri olma hedefini sürdürmektedir.

Avrupa ülkelerinin sahip olduğu araştırma potansiyellerini, disiplinler arası yaklaşımla birleştirme ve uzun vadeli öncelikler  çerçevesinde dünya ölçeğinde bilimsel araştırmalar alanında rekabet edebilme gücüne sahip olma ilkesinden hareketle oluşturulan Avrupa Araştırma Alanında (European Research Area- ERA), tüm girişimlerin bu bütünleşmeyi sağlayacak şekilde yapılandırıldığı çerçeve programlarını 6 yıllık dönemler halinde yol haritasına eklemektedir. T.C Kalkınma Bakanlığı’nın 2014-2018 yıllarını kapsayan Onuncu Kalkınma Planı’nın “Küresel Gelişmeler ve Eğilimler” başlığı altında yer alan Bilimsel ve Teknolojik Gelişmeler kısmında da ifade edildiği gibi bilginin önemi ve değeri, yenilikçilik ve farklılık yaratmada en önemli rekabet unsurlarından biri haline gelmiştir. Bu bakımdan, bilim ve teknoloji alanındaki gelişmeler ile bilgiye dayalı üretimin, büyümenin temel belirleyici gücü olmaya devam edeceği aşikârdır. Teknolojik yatırımlar ve araştırma-geliştirme (AR-GE) faaliyetlerinde kamu ve özel sektörün bütünleşen destekleyici yaklaşımıyla, uluslararası ölçekte özellikle yüksek katma değere sahip sektörlerde AR-GE ve yenilikçiliğin merkezi olmak, ülkenin hedeflediği ekonomik gelişmişliğe ulaşmada ve rekabet üstünlüğünü elde etmede en önemli adım olarak görülmektedir.

Tüm dünyada üniversitelerin temel sorumluluklarından biri, akılcı bilgiyi üreterek insanlığın gelişimine katkı sağlamaktır. Bu sorumluluğunun bilincinde olan Dokuz Eylül Üniversitesi, sahip olduğu araştırma ve bilgi üretim olanaklarını, rekabet gücü yüksek ve işlevsel mekanizmalara sahip güçlü bir ekonomik yapıya dönüştürmek ve ortaya çıkışı önemli ölçüde AR-GE faaliyetlerine bağlı olan “yenilikçiliğe” ulaşmak üzere geliştirmektedir. Bu amaçla, ERA’dan hareketle oluşturulan DEÜ Araştırma Alanı (DERA) yapısı içinde DEÜ akademik ve idari birimlerinin tamamı, kamu ve özel sektör, ulusal ve uluslararası organizasyonlar ile işbirliklerini gerçekleştirerek, sürekliliği temin edilmiş, etkin ve verimli ortak araştırma faaliyetlerine devam etme ve uluslararası tanınırlığa sahip “bilgi ve araştırma bölgesi” olma yolundaki çabalarını sürdürmeyi kendisine ilke edinmiştir.

Onuncu Kalkınma Planı’nın “Hedef ve Politikalar” başlığı altında yer alan Yenilikçi Üretim kısmında patent ve ileri teknoloji sektörlerine ilişkin göstergelere göre, bilgiye dayalı üretimde ülkemizin rekabet gücünün arttırılması gereği vardır. Buna yönelik olarak, DEÜ tarafından değer yaratacak araştırmaların, projelerin, niteliksel ve niceliksel yönleri gelişmiş patent çalışmalarının yapılması; bilgiye erişim olanaklarının güçlendirilmesi ve üniversitedeki araştırmacıların araştırma faaliyetlerini geliştirecek dinamik yapıların oluşturulması, DEÜ’nün bilimsel araştırma alanındaki stratejik başlıkları arasında yer almaktadır.

Dokuz Eylül Üniversitesi, zaman içinde gelişen ulusal ve uluslararası araştırma önceliklerini dikkate alarak, tüm bölümlerinin koordineli, disiplinler arası çalışmalarla daha büyük ölçekli araştırmaları yapacak şekilde işbirliklerinin geliştirilmesine yönelik adımları atmaktadır. Ülkede ulusal ve küresel araştırmalarda vazgeçilmez bir ortak olarak pek çok projede katkı veren çoklu-disiplinli yapısıyla DEÜ, Türkiye ve uluslararası öncelik stratejileri ile ilintili olarak “stratejik araştırma”, diğer deyişle araştırmaların topluma doğrudan katkıda bulunmaları beklentisini göz  önüne alarak, birleştirici stratejik araştırma alan başlıklarını (sağlık, deniz, çevre, enerji/malzeme teknolojileri, ulaştırma, işletme-bilim ve toplum vb.) belirlemiştir. DEÜ, bu eksenlerde gelişme sağlayabilmek için kararlılıkla ve güncellikten kopmadan öncü araştırma ve yenilikçilik kapasitelerinin oluşturulması ve geliştirilmesi için mükemmellik amaçlamaktadır.

Belirlenen stratejik alanlarda DEÜ, bölümleri arasında güçlü bir eşgüdümün sağlanması ve sinerji oluşturma; ulusal ve uluslararası paydaşlar nezdinde üniversitenin görünürlüğünü arttırma; DEÜ dışı kurumlarla tamamlayıcı stratejik işbirliği ağlarını kurma ve konuya özgü konsorsiyumlar oluşturma; bölgesel ortaklıklar ile bu araştırmalara liderlik etme ve Avrupa Araştırma Alanı’nın bir parçası olma yolundaki çalışmalarını gerçekleştirilmektir. Bu minvalde, “bilgi ve araştırma bölgesi” olma yolunda DEÜ’nün attığı en önemli araştırma faaliyetlerinden biri olarak Sağlık alanında mükemmelliyet merkezi oluşturmak üzere 2015 yılında Uluslararası İzmir Biyotıp ve Genom Enstitüsü kurulmuştur. Orta Avrupa’dan Hindistan’a kadarki bir coğrafyada kritik Biyotıp ve Genom enstitüsü olma özelliğine sahip bu araştırma merkezinde ülkemizde ilk defa biyoteknolojik ilaçların üretimi gerçekleştirilecektir. Yurtdışından ithal edilen ilaçların bu merkezde üretilmesinin yanı sıra, dünyada şuana kadar hiç üretilmemiş ilaçların geliştirilmesi, hücresel tedaviler ile özellikle genetik  hastalıkların tedavisinde kullanılacak yöntemlerin geliştirilmesine yönelik yatırımların yapılması planlanmıştır.

Sağlık alanı örneğinde olduğu gibi, DEÜ stratejik araştırma yol haritasında belirlediği mühendislik, fen, sosyal bilimler gibi diğer alanlarda da ülkemizdeki ve Avrupa’daki araştırma merkezleri ile rekabet edebilecek düzeyde çalışmaların gerçekleştirilmesi için araştırma olanaklarını güçlendirmeyi, Avrupa Birliği başta olmak üzere uluslararası ve ulusal kaynaklardan desteklenecek yeni araştırma projelerini geliştirmeyi ve üniversitenin bölgeye ve ülkeye olan katkı düzeyini arttırmayı amaçlamaktadır. DEÜ, araştırmacı geliştirme kapasitesinin arttırılması, uluslararası işbirlikleri ile özellikle lisansüstü çalışmaların yürütülmesi, yurt dışında yetişmiş araştırmacıların ülkemizde araştırma yapmalarına olanak verecek şekilde tersine beyin göçünün olmasına olanak sağlayacak hedeflerle ilgili çabalarını da devam ettirmektedir. DEÜ, sanayi ile işbirlikleri geliştirilerek, uluslararası araştırma kurumlarıyla rekabet edebilecek düzeyde bilimsel ve teknik ilerleme gerçekleştirilmesi, AR- GE amacıyla sanayiye yönelik rekabet öncesi araştırma ve uygulama merkezlerinin geliştirilmesine yönelik desteklerin sağlanması gibi konularda ülkenin beklentilerini karşılayacak araştırmaların yapılması ve uygulamaya aktarılması konusunda etkin araçların geliştirilmesini hedeflemektedir. Araştırma Merkezleri, AR-GE çalışmalarında kuluçka desteği ve sanayi ile işbirliğini sağlayan Dokuz Eylül Teknoloji Geliştirme Bölgesi (DEPARK) gibi oluşumlarla da AR-GE faaliyetlerine katkıda bulunulmaktadır. Araştırma alanındaki tüm hedeflerini hayata geçirmek için çabalarını sürdüren DEÜ, bilimsel araştırmada kalitenin arttırılması ilkesini benimsemektedir. Dokuz Eylül Teknoloji Transfer Ofisi (DETTO), Dokuz Eylül Girişim Akademisi (DEGA) ve Uluslararası Sağlık Teknolojileri Hızlandırma Merkezi- BİOİZMİR projeleri ile gerek yerel gerekse uluslararası bilgi ve yenilikçilik aktarımı ve kalkınma  merkezi  olma  yolunda  somut  mekanizmalar  haline  gelmiştir.  İzmir’de  küresel

ölçekte bir inovasyon vadisi kurulmasında Dokuz Eylül stratejileri öncülük etmekte,  bu amaçla kritik insan gücü, know-how, altyapı ve işbirliği ağlarının oluşturulmasının yanı sıra tasarım odaklı mükemmeliyet merkezleri ile sıçrama yapılmasına da destek sağlayacaktır. Türkiye’nin ilk tematik Teknoparkı DEPARK Sağlık ve Tematik Kuluçka ve Hızlandırıcısı Bioİzmir gibi projelerle ulusal öncelikli alanlarda fark yaratılmış ve yaratılmaktadır. Ege Serbest Bölgesi (ESBAŞ) gibi uluslararası ticaretin gelişmesine katkı sağlayan bölgelerin, büyük ölçekli sanayi kuruluşlarının, sanayi bölgelerinin yanı sıra yeni nesil teknoloji bölgelerinin geliştirilmesinde öncülük hedeflenmektedir. Uluslararası kurum ve kuruluşlarla işbirliği ve ortaklık oluşumlarıyla (MassBio vb.) yerel kapasitenin küresel mekanizmalara kavuşturulması sağlanacaktır. Bu yol haritalarının oluşumu esnasında başta Dünya Bankası, G20/T20 gibi kurum ve organizasyonların, gelişmekte olan ülkeler vizyonlarında “politika belirleyici” pro-aktif bir rol alarak katkı sağlamak Dokuz Eylül Üniversitesinin vizyon ve programlarını bir üst seviyeye taşıyacaktır.

Dokuz Eylül Üniversitesi ve Teknoloji Geliştirme Bölgesi şemsiyesi altında yazılı bir çok materyal ile akademisyen, öğrenci, sanayici ve halka ulaşılmaya çalışılmakta ve üniversitenin vizyon ve misyonlari iletilmeye çalışılırken karşılıklı olarak tüm kitlelerin birbirine sesinin duyurulması sağlanmaktadır. Bunların en güzel örneği sürekli yayınlardan biri olan DERIN Dergisidir (Dokuz Eylül Research and Innovation Journal). Özellikle gençlerin yaptığı araştırma ve inovasyon etkinliklerini, başarı öykülerini paylaştıkları, ayrıca hakemli bilimsel bir bölüm içeren dergi iki dilli çıkmakta aynı zamanda uluslararası yazılara da ev sahipliği yapmaktadır.

Üniversitenin eğitim ve bilime olan sevginin arttırılmasındaki rolü en küçük yaş gruplarına ulaşmak suretiyle gerçekleşebilir. Bu bağlamda DEÜ ve DEPARK işbirliği ile kod yazma eğitimi gibi örnek eğitimler 8-18 yaş grubuna düzenli olarak aktarılmış ve büyük bir grupta farkındalık oluşturulmuştur. Bu ve benzeri her yaş ve sosyal gruba yönelik eğitimler ve girişimler yayılarak artmaktadır. Bilim ve toplum merkezli araştırma ve inovasyonun temel taşlarının yerlerine oturtarak yeni nesil yenilik atılımlarının da uluslararası kavşağı haline gelinmesi öngörülmektedir.